Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Davası, boşanma veya evliliğin feshi sonrasında, velayeti kendisine verilmeyen ebeveynin, çocuğunu daha sık görmesi veya farklı koşullarda görmesini sağlamak için açtığı bir dava türüdür.
Sayfa İçeriği
Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Davası
Bu dava, velayetin kendisine verilmeyen ebeveynin, çocuğunun velayetini elinde bulunduran ebeveynle görüşebilme ve onunla vakit geçirebilme hakkını düzenler.
Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Davası, velayeti kendisine verilmeyen ebeveynin, çocuğunun velayetini elinde bulunduran ebeveyne karşı açtığı bir davadır. Dava, aile mahkemesinde görülür.
Dava dilekçesinde, davacı ebeveyn, çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini nasıl istediğini belirtir. Davalı ebeveyn de, davanın reddini veya kişisel ilişkinin farklı şekilde düzenlenmesini talep edebilir.
Mahkeme, çocuğun yararını göz önünde bulundurarak, kişisel ilişkinin nasıl düzenleneceğine karar verir. Kararda, çocuğun yaşı, gelişimi, ihtiyaçları, tarafların maddi ve manevi durumları, taraflar arasındaki ilişkiler gibi hususlar göz önünde bulundurulur.
Çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinde, aşağıdaki hususlar dikkate alınabilir:
- Çocuğun haftada kaç gün ve kaç saat diğer ebeveynle görüşeceği
- Çocuğun diğer ebeveynle nerede görüşeceği
- Çocuğun diğer ebeveynle birlikte tatile gidip gidemeyeceği
- Çocuğun diğer ebeveynle iletişim kurabileceği yöntemler
Çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin karar, taraflar için bağlayıcıdır. Taraflar, bu kararı yerine getirmekle yükümlüdür.
Çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası, çocuğun yararını korumayı amaçlayan bir dava türüdür. Bu dava, velayeti kendisine verilmeyen ebeveynin, çocuğunun gelişimine katkıda bulunmasını ve onunla kaliteli vakit geçirmesini sağlar.
Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Dava Dilekçesi
x NÖBETÇİ AİLE MAHKEMESİNE
Tedbir Taleplidir.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
KONU : Mersin 3. Aile Mahkemesi’nin 2022/1415 E. 2021/111 K. 11/02/2015 tarihli Boşanma kararı neticesinde müşterek çocuk ile davalı yan taraf arasında kurulan münasebetin çocuğun ruhsal ve psikolojik sağlığın bozulması nedeni ile ve İVEDİ OLARAK ÖNCESİNDE TEDBİREN, SONRASINDA İSE KATİ olarak davalı yan taraf ile YATILI OLMAYACAK şekilde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerimizden ibarettir.
AÇIKLAMALAR :
Müvekkil 2021 yılı itibariyle, eski eşinin bir kadın ile zina yaptığını öğrenmiş olması, müşterek çocuğa karşı gerekli ilgiyi göstermemiş olması ve gerek müvekkile gerek müşterek çocuğa karşı psikolojik şiddet uygulaması neticesinde boşanmak istemiştir. Bunun neticesinde müvekkil ve eski eşi anlaşmalı olarak boşanma kararı almışlardır.
Müvekkil ile davalı yan taraf 11/02/2015 tarihli boşanma protokolü ile 2022/1415 E. 2021/111 K. 11/02/2015 tarihli ilamı neticesinde boşanmışlardır. Ve işbu karar kesinleşmiştir. İşbu karar mucibince “babanın her ayın 1. Ve 3. Hafta sonları cumartesi günleri sabah saat 09.00’dan ertesi pazar günü akşam 17.00’ye kadar, dini bayramların 2 günü saat 09.00’dan 3. Günü akşam saat 17.00’ya kadar, her yıl sömestr tatilinde tatilin ilk 5 günü 1. Gün sabah saat 09.00’dan, 5. Günü akşam saat 18.00’e kadar ve her yılın Ağustos ayının 1. Günü saat 09.00’dan 31. Günü saat 17.00’ye kadar, babalar gününde sabah saat 09.00’dan akşam saat 18.00’a kadar, çocuğun doğum gününde 10.00 – 18.00 arası (18.00 ‘den sonra doğum gününü annesi ile kutlaması düşünülerek)
kesintisiz olarak birlikte olmak sureti ile görüşmelerine, çocuk ile baba arasındaki münasebetin bu şekilde sağlanmasına,” dair karar verilmiştir. Ancak davalı yan tarafından mahkeme tarafından kurulan bu kişisel ilişkiye riayet edilmemiş olup çoğu zaman müşterek çocuğu yanına almaktan imtina etmiştir. Mersin 3. Aile Mahkemesi tarafından her ne kadar haftanın çarşamba ve cumartesi günleri olacak şekilde münasebet kurulmasına karar verilmiş ise de davalı tarafından cumartesi gününün rahat geçirilmesi düşüncesiyle haftanın çarşamba ve cuma günleri müşterek çocukla kişisel ilişki kurulmuştur.
Müşterek çocuğun babası ile yatılı olacak şekilde kurulan münasebetin davalı yan tarafın gerekli bakım ve gözetim yükümlülüklerini savsaklaması nedeniyle ve küçüğün travmatik olaylar yaşamasına sebebiyet vermesi sebebi ile küçüğün ruhsal ve psikolojik sağlığına tekrardan kavuşması adına sayın mahkemeniz tarafından kişisel ilişkinin kati olarak yatılı olmayacak şekilde değiştirilmesini sayın mahkemenizden talep etmekteyiz. Şöyle ki;
Müşterek çocuğun babasının yanında yatılı kaldığı son dönemlerde yaşadıkları neticesinde psikolojik ve ruhsal sağlığı son derece olumsuz etkilenmiştir. Küçük çocuk uyku problemleri yaşamaya başlamış, uykularından ağlama krizleri ve sıçramalar ile uyanmaya başlamıştır. İşbu husus küçüğün bir pedagog veya uzman ile görüşmesi neticesinde daha net anlaşılacaktır.
Davalı yan tarafından küçüğe karşı son derece ihmalkar davranışlar sergilenmiş olmakla birlikte henüz bu yaşta olan bir küçüğün görmemesi gereken olaylara tanıklık etmesi neticesinde müşterek çocuğun ruhsal ve psikolojik sağlığı son derece olumsuz etkilenmiştir. Müvekkil tarafından çocuğun gelişmesi ve büyümesi aşamasında gerek baba rolünün önemi gerek kızının babasına olan sevgisini düşünerek davalı yan tarafından bugüne dek yapılan ihmalkarlıklar, bakım ve gözetim yükümlülüğünün savsaklanmasına dair tüm hareketlerine dair çözüme kavuşmaya çalışılmış çocuk ile eski eşi arasında köprü görevi görmeye çalışmıştır.
Ancak son dönemde yaşanan vahim olay neticesinde Müşterek çocuk babası ile görüşmek istememekle birlikte, psikolojik ve ruhsal sağlığı son derece olumsuz etkilenmiştir. Uyku problemleri yaşamaya başlamış, ağlama krizleri ile uykusundan uyanmaya başlamış ve gün içerisinde ağlama krizleri geçirmeye başlamıştır.
Davalı yan tarafından bir babanın göstermesi gereken dikkat ve özeni göstermemiş, bakım ve gözetim yükümlülüğünü savsaklamış bunun neticesinde Müşterek çocuk görmemesi gereken şeyler görmesine neden olmuştur.
Davalı yan taraf müşterek çocuğa karşı hep ihmalkar tavırlar sergilemiştir. Çoğu zaman müşterek çocuğu evde babaannesi ile bırakmış ve kendisi dışarı çıkmıştır. Müşterek çocuk ile birçok defa babasının onunla ilgilenmediğini, dışarı çıktıklarında ise babasının kız arkadaşının da hep yanında olduklarını ya da kendisini evde bırakıp tek başına dışarı çıktığını bu durumdan rahatsız olduğunu müvekkile beyan etmiştir. Müvekkil bu durumu babasına söylemesi gerektiğini söylemiştir. Ancak müşterek çocuk babasına söylemekten çekindiğini ona kızacağını söyleyerek bu durumu babasına müvekkilin izah etmesini istemiştir. Küçük tarafından babasına karşı en ufak ve saf duygularını dahi ifade edememesi küçüğün üzerinde ne denli bir psikolojik baskı kurulduğuna delalet göstermektedir.
Müşterek çocuğun babasında olduğu günlerde davalı yan tarafın kız arkadaşı da evde bulunmaya başlamış olup, babası ve kız arkadaşı beraber uyumuşlardır. İşbu durum müşterek çocuk tarafından müvekkile anlatılmıştır. Müvekkil tarafından davalı yan tarafa bu durumdan müşterek çocuğun rahatsız olduğunu, müşterek çocuğun sosyal ve ahlaki açıdan gelişmesini kötü yönde etkilediğini belirtmesine rağmen babası tarafından olaylar sadece inkar edilmekle kalmıştır.
Öte yandan davalı ile müşterek çocuk arasında bir bağ kurulamadığı aşikar olup davalı yan tarafından müşterek çocuğa karşı ihmalkar tavırların dışında bir babanın kızına göstermesi gereken tahammül seviyesinden çok uzak tavırlar sergilemiş ve müvekkile küfürlü mesajlar atılmıştır. Davalının bu beyanları küçüğe karşı fiziksel şiddet uyguladığına dair ikrarıdır. İşbu hususlar dilekçemiz ekinde sunduğumuz müvekkil ile davalı yan taraf arasında geçen whatsapp yazışmalarının ekran görüntüleri ile sabittir. Sayın mahkemenizden gerektiği takdirde müvekkile ait telefon üzerinden de inceleme yapılmasını talep etmekteyiz.
Davalı yan tarafından müşterek çocuk öncesinde olduğu gibi defalarca kez ihmal edilmiş ve evde babaannesi ile bırakıp tek başına dışarı çıkmıştır. Öte yandan kız arkadaşlarıyla beraber eve gelen davalı müşterek çocuğu odaya kapatmaya başlamış ve ben gelene kadar sakın açmaya çalışma şeklinde telkinlerde bulunmuştur.
Davalı Yan Tarafın En Başından İtibaren Bakım Ve Gözetim Yükümlülüğünü Savsaklaması Mucibince Müşterek Çocuğun Fizyolojik Gelişmesi Ve Sağlığı Olumsuz Yönde Etkilenmektedir.
Davalı yan tarafından müşterek çocuk ile kişisel ilişki kurulmasından bu yana hep ihmalkar, bakım ve gözetim yükümlülüğünü savsaklar şekilde davranışlar sergilenmiştir. Müvekkil tarafından müşterek çocuğun gelişiminde özellikle de küçüğün kız olması sebebi ile baba rolünün ne denli önemli olduğu bilindiğinden çözüm odaklı davranış sergilemiştir. Ancak davalı yan tarafından ihmalkar davranışlar sergilenmeye, bakım ve gözetim yükümlülüğünü savsaklamaya devam edilmiştir. Boşanma anından itibaren yaşananlar küçüğün son dönemlerde ruhsal ve psikolojik sağlığının son derece olumsuz etkilenmesine sebebiyet vermiştir.
Yukarıda izah ettiğimiz hususlar uyarınca babanın çocuğa karşı bakım ve gözetim yükümlülüğünü ağır şekilde ihmal ettiği, çocuğun psikolojik ve ruhsal sağlığını bozacak şekilde devamlı hareketler sergilediği ve halihazırda müşterek çocuk ile bir bağ kuramadığı aşikardır. Şu kadar ki küçüğe karşı tahammülü olmadığı ve çocuğa karşı AGRESİF tavırlar sergilendiği dilekçemiz ekinde sunmuş olduğumuz Whatsapp ekran görüntüleri ve sayın mahkemeniz tarafından müvekkile ait telefonun incelenmesi neticesinde daha net anlaşılacaktır. İzah etmeye çalıştığımız hususların hepsi müşterek çocuğun sayın mahkemeniz nezdinde dinlenmesi, gerek pedagog ve uzman kişiler huzurunda dinlenmesi neticesinde daha net anlaşılacaktır.
Kişisel ilişki kurulmasında çocuğun üstün yararının gözetileceği gerek amir hükümler gerek Yerleşik Yargıtay içtihatları ile sabittir.
Bir Alıntı: 2. Hukuk Dairesi 2016/5585 E. , 2016/6398 K.
Müşterek çocuk ile babanın davanın devamı sırasında 30 gün yatılı kişisel ilişki kurduğu ancak çocuğun baba ile uzun süreli yatılı kişisel ilişki kurmak istemediğini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARIDIR.
Bir alıntı: 4. Hukuk Dairesi 2016/9024 E. , 2018/6595 K.
Ebeveyn ve çocuk arasındaki karşılıklı ilişkinin, aile hayatının temel bir unsurunu teşkil ettiğini kabul eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre, çocuk ile ebeveynin menfaatleri arasında adil bir dengenin kurulması gerektiği, ancak bu dengelemede çocuğun üstün yararının mahiyet ve ciddiyetine bağlı olarak ÇOCUĞUN MENFAATİNİN EBEVEYNİN MENFAATİNE GÖRE DAHA FAZLA ÖNEM TAŞIYABİLECEĞİ KABUL EDİLMEKTEDİR (AİHM, Şahin Almanya [BD], B. No: 30943/96, 8/7/2003, § 66; Plaza/Palanya, B. No: 18830/07, 25/1 /2011, § 71).
Bir alıntı: 2. Hukuk Dairesi 2016/21543 E. , 2016/15989 K.
Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun “üstün yararı” (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.l; TMK m. 339/1. 343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır. ÇOCUĞUN ÜSTÜN YARARINI BELİRLERKEN; ONUN BEDENSEL, ZİHİNSEL, RUHSAL, AHLAKİ VE TOPLUMSAL GELİŞİMİNİN SAĞLANMASI AMACININ GÖZETİLMESİ GEREKLİDİR.
Yukarıda detaylıca izah ettiğimiz hususlar uyarınca müşterek çocuğun baba ile daha fazla yatılı şekilde kişisel ilişki kurulması müşterek çocuk açısından düzeltilmesi güç bir şekilde TRAVMATİK etkiler yaratacağı açıktır. Çocuğun ruhsal, psikolojik, fizyolojik gelişiminin olumsuz bir şekilde sağlanmasının önüne geçmek adına sayın mahkemenizden davalı yan taraf ile kurulan kişisel ilişkinin YATILI OLMAYACAK ŞEKİLDE yeniden düzenlenmesini talep etmekteyiz.
HUKUKİ SEBEPLER : TMK, HMK ve ilgili mevzuat
HUKUKİ DELİLLER : Karşı yan delillere karşı delil bildirme hakkımız saklı kalmak kaydıyla;
-x 3. Aile Mahkemesi’nin 2022/111 E. 12/07/2021 tarihli dosyası (Celbi Taleplidir.),
-Pedagog ve uzman raporları,
-Davacı ile Davalı Taraf Arasında Geçen Whatsapp Konuşmaları,
-Tanık, bilirkişi, keşif, yemin ve sair deliller.
NETİCE-İ TALEP : Yukarıda izah edilen ve sayın mahkemenizce resen dikkate alınacak hususlarla birlikte;
-Davamızın ve talebimizin KABULÜNE,
-Müşterek Çocuğun Psikolojik ve Ruhsal sağlığının bozulmuş olması ve Sağlığına tekrardan kavuşması adına Sayın Mahkemenizden karar verilinceye kadar TEDBİREN VE İVEDİ OLARAK davalı ile müşterek çocuk arasındaki münasebetin YATILI OLMAYACAK ŞEKİLDE düzenlenmesine,
-Davalı ve müşterek çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek, YATILI OLMAYACAK ŞEKİLDE MÜNASEBET KURULMASINI,
-Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafta bırakılmasını sayın mahkemenizden talep etmekteyiz.
Davacı Vekili Av. xxx xx